Yazar Arzu Samat, Dorlion Yayınları’ndan çıkan son eseri “Doğu Ruh Batı Akıl” ile insanlığın bitmeyen arayışını ve kadim dengesizliğini masaya yatırıyor.
ŞOK gazetesine verdiği özel röportajda, kitabı için Şems ve Mevlana’dan ilham aldığını belirten Samat, özellikle Doğu’nun sezgisel derinliği ile Batı’nın akılcılığını birleştiremeyen insanlığın “eksik sentezini” sorguluyor.
Kitabın Ana Felsefesi: Akıl ve Ruhun SenteziArzu Samat, eserinin bir kurgudan çok “gerçeğin ta kendisi” olduğunu vurgulayarak kitabının temel felsefesini şu çarpıcı sözlerle özetliyor: “Akılsız ruh olmaz, ruhsuz akıl hiç olmaz. ”Samat’a göre, Doğu’nun ruhu (sezgi, maneviyat) Batı’nın aklına (rasyonalite, bilim) muhtaçtır. Bu iki unsur birleştiğinde dünyaya huzur gelebilir, ancak insanlık bu sentezi ne geçmişte ne şimdi ne de gelecekte yakalayabildi.
Yazar, bu dengesizliğe güncel bir örnek olarak Ortadoğu’daki can pazarını ve Batı’nın buna karşı suskunluğunu işaret ediyor ve kitabın, tüm bu dünyaya bir kadının gözünden bir bakış olduğunu belirtiyor.
Kadın Bakışı ve Genç Kuşaklara Mesa jKitabında kadın bakışına ayrı bir önem veren Samat, kadınların derin sezgiyi ve incelikli aklı bir arada taşıdığını ifade ediyor. Ona göre, Doğu’nun ruhu ile Batı’nın aklını buluşturacak köprüyü kurma gücü kadınlarda saklıdır.
Yazar, Doğu felsefesinin “varoluşun anlamını”, Batı felsefesinin ise “bilginin ölçüsünü” aradığını ve bu durumun bir kayıp değil, büyük bir zenginlik olduğunu belirtiyor.
Genç kuşaklara da bir mesaj gönderen Arzu Samat, aklın hızında koşarken ruhlarını geride bıraktıklarını söylüyor: “Akıl yol gösterir, ruh anlam verir. İkisini birlikte taşıyabildiğinizde, dünyaya da kendinize de yabancı kalmazsınız.” Gençlerin kendilerini bilgiyle olduğu kadar sezgiyle de beslemeleri gerektiğini öğütlüyor.