Haydaaa, bu nereden çıktı deyip celallenmeyin hemen anlatacağım, hem de tane tane.
Uzay çağındayız; yapay zekayla yapmadığımız iş, çözemediğimiz problem, elde edemediğimiz bilgi kalmadığı bir zamandan geçiyoruz.
Evrim geçiriyor insanlık. Sadece evrim geçirse iyi, dünya’yı bile kendine yetmediğini görmüş, uzayda yeni yerleşim ve yaşam alanları arar olmuş.Küresel ısınma, iklim değişikliği, suyun azalması, ekonomik krizler, bölgesel savaşlar, politik sürtüşmeler varken güç dengeleri değişiyor. Haritalar güçlüden yana çizilirken, farklı milletler birleşerek, güç birliği yaparak güçleniyor; biz il il, ilçe ilçe, köy köy bölünüyoruz.
Dahası, bölünmek, ayrışmak, ötekileşmek için her yolu deniyoruz. Van’lı, Trabzon’lu, Mardin’li, İzmir’li diye ayrışmak, ötekileşmek ne kadar doğru bir mantık olabilir ki?
Sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Kürt-Türk kutuplaşması gibi birçok badire atlattı bu millet ama en tehlikelisinin kimse farkında değil. Sivil toplum kuruluşu olarak ortaya çıkan, mantar gibi çoğalan, sayıları yüz binleri bulan başkan üretme çiftlikleri konumundaki hemşeri derneklerinden bahsediyorum.
Biz bir şeye başladık mı, dur durak bilmeden dalıyoruz; Allah ne verdiyse sonunu düşünmeden. Huyumuz bu.
Düşünsenize, bir şehrin yüzlerce köyü, onlarca il, ilçe, belde dernekleri; üstüne onlarca federasyon, o da yetmezse birkaç tane de konfederasyonu var.
Bu daha işin le le si; iş adamları dernekleri, vakıfları ise işin lo lo kısmında.
Çok şükür Avrupa’ya, Amerika’ya, Ortadoğu’ya yaydık bu işi; binlerce hemşeri derneğimiz var oralarda, sırtımızı kimse yere getiremez artık.
Biliyorum, asıl merakınız Mars’ta, Venüs’te, Ay’da hemşeri derneğimizin olup olmadığı. Ona biraz zaman var çünkü gidip gelme imkânları henüz oluşmadı; o da olur inşallah!
Düşünsenize, Jüpiter Sivaslılar Derneği olduğunu ya da Mars Malatyalılar Derneği’ni ne kadar anlamlı ve havalı…
Hepsi çalışır durumda ve faaliyet içindeler mi? Ya da faydaları var mı diye sorarsanız, vereceğim cevap: Başkanların kart dağıtıp, resim çektirmelerinden başka işe yaradıklarını görmedim çoğunun.
Bir de seçim zamanı görün siz, bu hemşeri dernek ve federasyonlarını; siyasetçilerin biri gelir, biri gider; fotoğraf çektirenler, vaatler, sahte mutluluklar… Kasılmalar sanırsınız seçimin sonucu orada belirleniyor.
Gerçeği bakarsanız, siyasetçiler bol keseden atıyor, dernek başkanı ve kurulunu hemşerilerinden takan yok.
Gelişmiş ülkelerde STK’lar çok önemlidir ama bizim gibi Frankfurt’ta Stuttgartlılar derneği kurmuyorlar.
Onlar daha çok kamu, çevre, insan-hayvan hakları, eğitim veya evrensellik üzerine örgütlenmeyi ilke edinmişler.
Zordur bizi anlamak; bizim doğrularımızla yaşamak ve neyi neden yaptığımıza bir fikir yürütmek. Çünkü bunu biz bile tam olarak bilmiyoruz ve bilmeden gidiyoruz uzun ince bir yolda; gündüz gece neden ve nereye gittiğimizi bilmeden…
Bütün yollar ve şehirler insanlığa çıkarken ve birlikte yürümenin gücü, güzelliği varken neden ayrışırız ki?
Vesselam.
egolar nasıl tatmin olur okumuş cahileri
Kalemine yüreğine sağlık Başkan… Son satırdan yorum yazayım Ayrışmada RANT var herkesin derebeyliği var. Üretmeden üretken olduklarının sanalar için bulunmaz fırsattır bu iklim ve ayrışmak. Emperyalizmin en büyük amacı da ayrıştırıp sömürmektir biliyorsun. Bu konuda sömürmek isteyenleri hiç yormuyoruz kelepir olmuş durumdayız. Küresel sermaye istediği gibi cirit atıyor farkındasın. Böyle temelde ve yerelde Ülkemi böleceklerini sanıyorlar. Bu Coğrafya Atatürk Cumhuriyetidir canla, kanla kurulmuştur Dedelerimiz ölmüş babalarımız açlık çekmiştir bu vatan için İlelebet payidar kalacaktır. Hiç bir güç bütün ayrıştırmalara rağmen Ülkemi bölemeyecektir. Mevcut olanlarda kurulu düzenin sefasını sürüyor şimdilik. Uzaya gitseler bile bu işin sonu gelecektir. Selamlar Sevgiler Başkan…