Meryem Akın
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Magazin
  4. Bir İstanbul Masalı

Bir İstanbul Masalı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gece…

Yalnız karanlık değil bu;

Tanımsız bir iç sükût,

Evrenin içe çöktüğü o tarifsiz an.

Zaman, Eyüp sırtlarında elini kalbine koymuş bekliyor. İstanbul, alnına secde etmiş bir peygamber duası gibi duru.

Ve sen, bir cümle olsan bu gecede, Allah’a yazılmış bir dilek cümlesi olurdun.

Ay, Haliç’in alnına gümüş mühür basmış.

Gökte ne varsa yerde yankılanıyor.

Bir martı, minarenin ucunda sabrı bekliyor.

Bir rüzgâr, Eyüp Sultan’ın avlusunda ağlayarak geçiyor.

Eyüp Sultan…

Adı dahi alınırken ses kısılır, çünkü orada ses değil, huşû konuşur.

Her taşında bir sabır, Her selvisinde bir ölüm bilgisi var.

Yere değil göğe bakmayı öğreten o makamda, ölüm bile sonsuzluğun bir önsözü gibi okunur.

Toprağın kalbi burada atar.

Ve insan anlar ki: Bazı yerlerde susmak, dua etmektir.

Avluda bir kadın….

Kırk yıldır her Cuma geldiği belli olan o ihtiyar kadın, ellerini kaldırmış göğe değil, tam kalbinin hizasına.

Sanki Allah’ı çağırmıyor, sanki Allah’la konuşuyor.

Sonra bir yol beliriyor: Yokuşu nefsin değil, ruhun tırmanabildiği o eski taşlı yol:

Pierre Loti Yokuşu. O yol ki….

Her adımıyla bir zaman katmanı soyuluyor insanın üzerinden.

Taşlar eskimiş ama hatıralar yeni. Ayakkabı sesleri değil, yüz yıl öncenin iç çekişleri yankılanıyor.

Ve tepeye varıldığında, bir çay değil, bir kader içiliyor.

Haliç’e bakarken insan, başkasının hayatını değil, kendi geçmişini görüyor.

Günahlar sessizce geçiyor gözünün önünden, tövbe etmeden dönülmeyecek bir iç vadiden geçiliyor.

Pierre Loti burada yalnız bir şair değil, bir şahit.

Gözleriyle gördüğü değil, kalbiyle duyduğu İstanbul’u yazmış.

Çünkü bazı şehirler anlatılmaz; ancak ağlayarak yazılır.

Gecenin göğsü derinleşiyor. Yıldızlar, ilâhî bir yazının noktalama işaretleri gibi gökyüzüne serpiştirilmiş.

Ve o yazı diyor ki: “Her şehir bir varlıktır.

Ama İstanbul bir ruh….

Ve bu ruhun kalbi Eyüp’tür.

”Sabaha yaklaşırken, sis bir duman değil artık; zamandan düşen bir duadır.

Minarelerden ilk ezan yükselirken, İstanbul başını kaldırıyor.

Gece sona eriyor ama masal devam ediyor.

Ve sen….

Eğer hâlâ oradaysan,

Eyüp’ün avlusunda, Pierre Loti’nin eşiğinde,

kalbin hâlâ sızlıyorsa….

Bil ki İstanbul seni de masalına almıştır artık.

Bir İstanbul Masalı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kirmizi Bülten ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin