Sibel Arslan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Türkiye Tekstil Sektörünün Kırılma Noktası: Kalifiye Güç, Verimlilik ve Sürdürülebilir Sistem Arayışı

Türkiye Tekstil Sektörünün Kırılma Noktası: Kalifiye Güç, Verimlilik ve Sürdürülebilir Sistem Arayışı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, dünya tekstil piyasasında uzun yıllardır güçlü bir oyuncu olarak yer alıyor. Ancak son dönemlerde artan maliyetler, nitelikli insan kaynağında yaşanan yetersizlikler ve sistematik verimsizlikler, sektörün potansiyelini gölgede bırakıyor.

Bu yazıda, tekstil sektörünü ekonomik bir perspektiften değerlendirirken; kalifiye eleman eksikliği, üretim süreçlerindeki tıkanıklıklar ve verimlilik düşüşlerini analist gözüyle mercek altına alacağız.

Kalifiye İş Gücü: Sektörün Kronik AçığıTekstil üretimi; yalnızca makine parkuru ve hammaddeden ibaret değildir. Yaratıcılık, teknik bilgi ve disiplinli iş gücü bu sektörün görünmeyen bel kemiğidir. Ancak son yıllarda mesleki eğitim kurumlarının sektöre yönlendirme kabiliyeti zayıflamış, genç iş gücü farklı alanlara kaymıştır. Bu durum, üretim kalitesinde istikrarsızlık yaratırken, firmaların ar-ge yatırımlarını da sekteye uğratmaktadır.

Verimlilik Kaybının Ekonomik Maliyeti Üretim maliyetlerini etkileyen temel unsurlar arasında zaman yönetimi, makine kullanımı ve hammadde israfı ön plana çıkar. Ancak sektörün büyük kısmı hâlâ manuel ve kontrolsüz süreçlere bağımlı üretim yapmaktadır. Bu da hem enerji tüketimini artırmakta hem de sürdürülebilirlik hedeflerinden uzaklaşılmasına neden olmaktadır. Oysa yalın üretim teknikleri, dijitalleştirilmiş kontrol sistemleri ve iş gücünün doğru konumlandırılması, birim maliyetlerde %15-20’ye varan tasarruf sağlayabilir.

Sistemsizlik: Kökten Bir Reform Gerekiyor

Türkiye tekstil endüstrisi, çoğunlukla geleneksel yöntemlerle büyümeye çalışıyor. Kurumsallaşma eksikliği, süreç standardizasyonu yetersizliği ve planlamadaki zafiyetler; global rekabette geri kalınmasına neden oluyor. Oysa sektörün yeni bir yol haritasına ihtiyacı var: Dijital entegrasyon, performans ölçümleme, sürekli eğitim sistemleri ve devlet destekli yetenek havuzları bu haritanın temel taşlarını oluşturmalı.Ekonomik Göstergeler Ne Diyor?

TÜİK verilerine göre son üç yılda tekstil sektöründe üretim hacmi artarken, kârlılık oranlarında ciddi bir azalma gözlemleniyor. Bu durum, işletmelerin daha çok çalıştığı ancak daha az kazandığı bir denklem oluşturuyor.

Nedeni açık: verimsiz süreçler, vasıfsız iş gücü ve plansız yatırımlar.Yeniden Kurgulamak Zorundayız Tekstil sektörü, Türkiye’nin istihdam deposu ve ihracat motorlarından biri olmayı sürdürebilir. Ancak bunun için geçmişin alışkanlıklarıyla değil, geleceğin dinamikleriyle hareket etmek şart. Eğitim, teknoloji ve sistematizasyon üçlüsü; sektörün yeniden yapılandırılması gereken sacayağıdır.Son Sözümüzle: Kumaşı Güçlü Olan Geleceğe Dikilir.

Sibel Arslan Ekonomist /Mali Analist

Türkiye Tekstil Sektörünün Kırılma Noktası: Kalifiye Güç, Verimlilik ve Sürdürülebilir Sistem Arayışı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kirmizi Bülten ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin