Arzu SAMAT
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. kalabalıklar isyandaydı…

kalabalıklar isyandaydı…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

PARLAMAK İSTİYORSAN TARAF TUTACAKSIN !

Ne kadar iyi bir yazar, oyuncu, ressam ya da şair olursanız olun,eğer taraf tutmuyorsanız parlamanız mümkün değil.

Biraz parlamak, biraz görünmek istiyorsanız, ya aşırı soldan ya da aşırı sağdan yürümek ve açık bir tavır almak zorundasınız.

“Neden paylaşmadın?” baskısıyla “Neden paylaştın?” baskısı berabere bitse de, günün sonunda kaybeden hep hakiki sanatçılar oluyor. Çünkü bir sanatçının en çok istediği şey, hünerinin görünmesidir.

Uzun yıllar Gümüşsuyu – Taksim’de yaşadım. Gezi olaylarında gazdan zehirlenip yakındaki Alman Hastanesi’ne kendimi zor atmıştım. Meydandaki meşhur otelin önünden geçerken gördüklerim, kafamdaki birçok soru işaretine cevap verir gibiydi.

Kalabalıklar isyandaydı. Ama aynı anda bazıları barlarda bardak tokuşturuyordu. O an anladım: Bu işin içinde bir gariplik var. Bir taraf olmak bana kolay değildi, çünkü bu ülkede doğup büyümedim. Köklü bir geçmişim yoktu. Benim için esas olan hep milletimin huzuru, ülkemin iyiliği oldu.

Fakat o gün…Gençlerin perişanlığını, polisimizin yorgunluğunu,ve otellerin teraslarında serinleyen yabancıları görünce, bu eylemin bizim hayrımıza olmadığını fark ettim.

Kısaca; biz birbirimizi hırpalarken, bizden olmayanlar en lüks yerlerde keyif sürüyordu.Hastaneye yürürken karşılaştığım bir oyuncu arkadaşımla selamlaştım. “Meydana mı gidiyorsun?” diye sordum.

Siyasetle hiç ilgisi olmayan biriydi.Menajerine dönüp baktı: “Evet,” dedi. “Menajerim öyle istedi. Gitmesek iş alamayız. Bir fotoğraf verip hemen döneceğim. ”Bu sözler içimi yaktı.İlk defa orada fark ettim; Türk sanat dünyasının ipleri bizde değil.

Bu mesele sağcılık ya da solculuk değil. Başka ellerin bizi kukla gibi oynatmak istemesi.

Sinema, dizi, resim, şiir… Her yere virüs bulaştırdılar.Son dönem boykot meseleleri malum. Ben buna “kendi ayağına sıkma girişimi” diyorum.

Dünyada kendi markasını, kendi sanatçısını, kendi değerini boykot eden başka bir millet var mıdır, bilmiyorum. Peki gerçekten kim boykot ediyor bizi?

Kim Türk markalarının fişini çekiyor?“ Boykota katılmazsan rol bulamazsın, kitabın satmaz” diyen kim?

Bana sorarsanız,bir ülke için en büyük tehlike, sanat yelpazesinin başka ellerde olmasıdır. Başkasının hedefleri için sanat üretmek…

Sanat sadece bugünü değil,geleceği de şekillendirir. Bugün sanatın iplerini elimizde tutmazsak,yarın tanıyamayacağımız bir topluma dönüşeceğiz.

Nitekim meydanlarda bunun örneklerini gördük.Türk kahramanlar yerine Pikachu, Batman, Joker dolaşıyordu.

Bu karakterleri sanat aracılığıyla hafızamıza kazıdılar. Hollywood Amerika’yı dev gibi gösterdi.Ve şimdi damarlarımıza kadar sızdılar.

Artık hangi gülün açacağına,hangi oyuncunun parlayacağına,hangi yazarın konuşulacağına onlar karar veriyor.

Buna dur demenin vakti gelmedi mi?Elbette sanatçı fikrini söylesin. Ama bunu bir başkasının emriyle yapmasın.Sanat evrenseldir belki,ama her biri farklı köklerden gelir ve gökyüzünde buluşur.

O hâlde neden biz, gökyüzünde kendi rengimizle parlamayalım?

kalabalıklar isyandaydı…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kirmizi Bülten ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin