Meryem Akın
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. AVRUPA
  4. Deprem İstanbul’u Değil, Ankara’yı Vurdu

Deprem İstanbul’u Değil, Ankara’yı Vurdu

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul…
O eski güzel dev, sürekli sallanacak diye bekleniyor. Kahinler, uzmanlar, belediyeler, televizyon kanalları… Herkes sahnesini kurmuş, İstanbul’un büyük çöküşünü alkışlamaya hazırdı.
Spotlar İstanbul’a çevrilmişti, kameralar onun üstüne odaklanmıştı.
Fakat hayatın küçük ama can alıcı bir şakası vardı:
Perde açıldı ve sahneye Ankara çıktı. Hem de habersiz, hem de hazırlıksız.

Evet, deprem İstanbul’u değil, Ankara’yı vurdu.
Çünkü doğa, tıpkı tarih gibi, ne zaman nereye çarpacağını pek de umursamaz.
Ve bazen, en çok beklenen değil, en çok unutulan çöker.

Ankara…
O “güvenli başkent” algısı, yıllarca İstanbul’dan kaçıp gelenlere bir sığınak oldu.
Beton duvarlar, düzenli sokaklar, kurallar, kanunlar…
İstanbul’un kaosundan kaçanlar burada düzen aradılar.
Ama unuttular:
İstanbul’dan kaçarken sadece bavullarını değil, kaoslarını da beraberlerinde getirmişlerdi.

Yıllarca birikmiş göç dalgası, Ankara’nın damarlarında yeni bir şehir kurdu:
Plansız, aceleci, çıkarcı ve birbirine yabancı.
İstanbul’un telaşı, Ankara’nın damarlarına sızdı.
Ve o zarif başkent, zamanla küçük bir İstanbul’a dönüştü; hem de en kötü haliyle:
İnşaatlar hızlandı, yollar yetmedi, alt yapı çatladı, üst yapı çatırdadı.
Binalar yükseldi ama zemin yoklandı mı? Hayır.
Ruhlar yükseldi mi? Hiç sanmam.

Deprem Ankara’yı vurdu, evet.
Ama yer sallanmadı; yıllardır süren ihmaller, suskunluklar, kayıtsızlıklar sallandı.
Ankara yıkıldı çünkü taşıyamayacağı kadar yük aldı.
Ve yükün adı sadece “insan” değildi;
taşıdığı şey: ilgisizlikti, öngörüsüzlüktü, baştan savmalardı.

Şimdi İstanbul, çayını yudumluyor ve balkondan bakıyor:
“Şükür, bu kez ben değilim,” der gibi.
Ama İstanbul bilmiyor ki; Ankara düşerken, onu da arkasından sürüklüyor.
Çünkü bir ülkenin başkenti devrilirse, onun gölgesi her yere düşer.
Ve gölgeler altında kimse uzun süre ayakta kalamaz.

unutma:
Bu ülkede binalar değil, akıllar önce yıkılır.
Duvarlar değil, değerler önce çatlar.
Ve İstanbul’dan kaçıp Ankara’ya taşınanlar, sadece yeni bir adres bulmadılar;
yeni bir enkazın da temellerini döktüler.

Deprem İstanbul’u değil, Ankara’yı vurdu.
Ama asıl yıkım çoktan başladı:
Şehirler değil, zihniyetler çöktü.
Ve en acısı da şudur:
Bunu hâlâ hissetmeyenler için asıl sarsıntı henüz gelmedi.

Deprem İstanbul’u Değil, Ankara’yı Vurdu
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kirmizi Bülten ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin